Editör olmak için yapılan başvuru ile dizinin bir kategorisinde listelenmesini istediğiniz bir sitenin incelenmesi üzere gönderilmesi arasında çok büyük fark vardır. Nasıl oluyor da bunun ikisini bir tutup; birinden yola çıkarak diğerine de pay çıkarmaya çalışabiliyorsunuz, anlamak güç.
Çok sayıda incelenmeyi bekleyen site ve bu siteleri inceleyebilecek çok az editör var, Türkçe biz Türklerin dışında yaygın olarak okunan ve yazılan bir dil değil maalesef. ODP'de editör olmak için bu durum bir avantaj, ama ne yazıkki editör olmanın gerektirdiği ciddiyetin ön gereksinimlerini karşılayabilecek kadar istekli aday sayısı çok az. Editör olmanın gerektirdiği özveriyi gösterip "düzenleme yönergelerini" okuyan ve ODP kategori yapılarını inceleyen adaylar zaten büyük bir ihtimalle editörlüğe kabul ediliyorlar. Ama editörlük başvurusunda ciddiyetten eser olmayan, örnek olarak sunduğu sitelerin ne kendisi, ne başlıkları, ne de açıklamaları yönergelere uygun olmayan adayların başvurularını kabul etmek de mantığa aykırıdır.
Sizce de öyle değil mi?